ein Bild ein Bild
   
  MELDA BEKCAN
  Merhabalar
 


Merhabalar

 

Benim bir rüyam var, masmavi bir rüya… Rüyamda bu köşeden sizlerle, benliklerin geri plana atıldığı ve özde herkesin eşit olduğu bir gönül bağı kurmak istiyorum. Hem de yazının gizemli gücüyle... Ben her hafta bu köşedeyim, sizleri de beklerim… 


Bu, Aksiyon’da çıkan ilk yazım. Dolayısıyla benim için çok özel; çünkü ilk defa gönül dünyamın kapılarını filtre etmeden ardına kadar açıyorum. Benim için alışılmadık bir durum. İnsanları birçok kere şaşırttığım olmuştur, eminim bu yazıyı görenler de çok şaşıracak. Bu yüzden biraz yazma serüvenimden bahsetmek istiyorum ilk yazımda.

Yıllardır elimde kâğıt, kalem minik notlar karalar dururdum. Bazen otobüste bazen de setin bir köşesinde yazdığım notları merak edenler olurdu. Onları hiç kimseyle paylaşmadım; çünkü onlar benim özelimdi, yani kimseyle paylaşamadığım düşüncelerimdi.

Rahat ve dışa dönük görüntümün aksine oldukça içine kapanık ve hassas bir insanım aslında. Çocukluk yıllarımdan beri süregelen bu özelliğim sebebiyle birçok kere duygu ve düşüncelerimi ifade etme güçlüğü çekmişimdir. İşte tuttuğum o minik notlar benim iç dünyamla konuşmalarım bir bakıma.

Bu yaşadığım sıkıntıya bir nebze derman olan bir başka uğraşım ise oyunculuk. Gerçek hayatta veremediğim kimi tepkileri çekimler esnasında büründüğüm karakterlerle yansıtabiliyorum zaman zaman. Ama onlar da sınırlı. Beni rahatlatan ve gerçek hissiyatımı ortaya çıkaran asıl unsur, oyunculuğa başlamamın çok öncesinden beri kaleme aldığım yazılar…

Oyunculuğun derdime derman olduğundan bahsettim; ama ünlü olduktan sonra insan ilişkilerinde yaşadığım sıkıntıların artışı beni, içimdekileri kâğıda dökmeye teşvik etti yine.

Bunu şöyle izah etmek mümkün. Belli bir başarı ve üne sahip olmakla elde edilen imkânlar, bunlara sahip olanlarla olmayanların arasında sanal bir uçurum meydana getiriyor. Bu sanal mesafenin aşağısından bakanlar için; yukarıdakiler, kendilerinden farklı ve ulaşılamaz bir noktada görünüyorlar. Bu kanaat önyargıya dönüşüyor bir süre sonra. Bu durumda, sizi kendisinden daha farklıymış gibi gören insanlara ‘aslında aramızda fark olmadığını’ anlatabilmek oldukça zor ve yıpratıcı bir deneyim oluyor. İnsanlar hep önyargıyla yaklaşıyorlar çünkü.

Einstein gibi bir deha bile bu konuda oldukça dertliymiş ki önyargıyı yıkmanın atom çekirdeğini parçalamaktan bile daha zor olduğunu dile getirmiş. Bizler, biraz gayret gösterirsek önyargıları da aşabiliriz, aradaki mesafeleri de. Yeter ki karşımızdakini anlamaya çalışabilelim.

Son günlerde tartışılan göbeğini kaşıyan insana ulaşabilmeyi başarmak olgusu da, bu uçurumun varlığını gösteriyor zaten. Elde edilen makam ve imtiyazlar bazen insanları kendi gerçeklerinden uzaklaştırıp, onlara nereden geldiklerini unutturuyor. Hatta kendilerini o noktaya getiren gücün halk olduğunu da… Tıpkı halkın “reytingiyle” gökyüzüne ulaştığını sanıp, kendisini “starlık” mertebesine koyan sanatçılar gibi.

Şüphesiz bu durum sadece sanat dünyası için geçerli değil, birçok meslek dalında; sporda, akademik ortamda hatta siyasette bile geçerli…

Bence hayatta başarılı olabilmek çok zor değil ama hem başarılı olup hem de ‘insan’ kalabilmek erdem gerektiriyor. İnsan kalabilmenin gereklerinden en önemlisi ise, hangi seviyeden olursa olsun başkalarıyla empati kurabilmek. Bu aşamadan sonra zaten spontane bir gönül bağı oluşuyor. O bağ bir kere oluştuktan sonra para, mevki, ün gibi tüm statülerin inşa ettiği duvarlar yıkılıyor.

Şimdi asıl söylemek istediğimi anlatabilirim.

Benim bir rüyam var, masmavi bir rüya… Rüyamda bu köşeden sizlerle, benliklerin geri plana atıldığı ve özde herkesin eşit olduğu bir gönül bağı kurmak istiyorum. Hem de yazının gizemli gücüyle… Artık ne aşkı için Yusuf’un etrafında pervane olan Zeynep’im ne Yusuf yüzlü oğlunu arayan Zeliha, ne de Zeynep Öğretmen…

Aslında bu karakterlerin hepsiyim ama gerçekte hiçbiriyim!

Artık ekranla ortaya çıkan illüzyonu bir kenara bırakıp olabildiğince sizlerle daha da yakınlaşmak, düşüncelerimi paylaşmak istiyorum.

Baştan söylemiştim, içine kapanık ve duygularını çok iyi ifade edemeyen bir insanım! İnşallah bu bağı hep birlikte daha da sağlamlaştıracağımıza inanıyorum.

Ben her hafta bu köşedeyim, sizleri de beklerim…

 
  Bugün 1 ziyaretçi (5 klik) kişi burdaydı! DESİNG BY MERVE  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol